Kurnaz Tilki ve Tavşanın Masalı

 

Bir zamanlar, ormanda yaşayan bir tilki ile bir tavşan vardı. Tilki çok kurnaz ve açgözlüydü. Tavşan ise çok sevimli ve nazikti. Bir gün, tilki tavşanın evine gitti ve ona dedi ki:

• Merhaba tavşancık, seninle arkadaş olmak istiyorum. Benimle gelir misin?
• Nereye gidiyoruz? - diye sordu tavşan.
• Şu tepenin arkasındaki güzel bir çayıra gidiyoruz. Orada oyunlar oynayabilir ve lezzetli otlar yiyebiliriz. - dedi tilki.

Tavşan, tilkinin sözlerine inandı ve onunla gitmeye karar verdi. Ama tilki yalan söylüyordu. Aslında, tavşanı yemek istiyordu. Tepenin arkasında, tilki tavşana saldırdı. Tavşan çok korktu ve kaçmaya başladı.

Tam o sırada, ormanın kralı olan aslan oradan geçiyordu. Tilki ile tavşanın arasındaki kavgayı gördü ve durumları sordu.

• Tilki, sen ne yapıyorsun? - diye bağırdı aslan.
• Efendim, bu tavşan benim arkadaşımdı. Ama bana ihanet etti ve benim yiyeceğimi çaldı. Ben de onu cezalandırmak istedim. - dedi tilki yalan söyleyerek.
• Tavşan, bu doğru mu? - diye sordu aslan.
• Hayır efendim, bu doğru değil. Tilki beni kandırdı ve yemek istedi. Ben masumum. - dedi tavşan doğruyu söyleyerek.

Aslan, tilkinin gözlerindeki kötülüğü ve tavşanın gözlerindeki masumiyeti gördü. Tilkinin yalan söylediğini anladı ve ona çok kızdı.

• Tilki, sen çok kötü bir hayvansın. Senin gibi yalancı ve açgözlü bir hayvanla arkadaş olmak istemem. Seni ormandan kovuyorum. Bir daha buraya gelme! - dedi aslan.
• Ama efendim… - diye itiraz etti tilki.
• Sus! Hemen git! - diye bağırdı aslan.

Tilki, aslanın öfkesinden çok korktu ve ormandan kaçtı. Bir daha geri dönmedi.

Aslan, tavşana döndü ve dedi ki:

• Tavşan, sen çok iyi bir hayvansın. Senin gibi sevimli ve nazik bir hayvanla arkadaş olmak isterim. Benimle gelir misin?
• Evet efendim, çok isterim. - dedi tavşan mutlu bir şekilde.

Aslan ile tavşan arkadaş oldular ve ormanda mutlu bir şekilde yaşadılar.

Masalımız burada bitti.